14 Nisan 2012 Cumartesi

Özdemir ASAF / KİLİT


Bir renk karanlığa adını çiziyordu. 
Bir bakış sana adını çiziyordu. 
Binlerce sevi geçiyordu geceden.. 
Biri durmuş, yalnızlığını çiziyordu. 


Bir umud bir yarına adını çiziyordu. 
Bir yarın bir olur’a adını çiziyordu. 
Binlerce belki geçiyordu geceden.. 
Bir bekleyiş bir yitişe adını çiziyordu. 


Bir adım bir gidişe adını çiziyordu. 
Bir gülüş bir ezilişe adını çiziyordu. 
Binlerce dudak geçiyordu geceden.. 
Bir öpüş bir gizlenişe adını çiziyordu. 


Binlerce göz geçiyordu geceden 
Bir geçiş bir yola adını çiziyordu. 
Bir yol bir yalana adını çiziyordu. 
Bir yer bir saklanışa adını çiziyordu.. 


Bir ışık bir kaçışa adını çiziyordu. 
Adım bir aldanışa kendini çiziyordu 
Bir söz bir yanlışa adını çiziyordu. 
Binlerce oluş geçiyordu geceden. 


Bir korku bir kırgınlığa adına çiziyordu 
Bir saklanış bir olmazlığa adını çiziyordu 
Bir umgu bir inanca adını çiziyordu 
Binlerce düş geçiyordu geceden 


Bir ölüm bir yaşama adını çiziyordu 
Bir yaşam bir ölüme adını çiziyordu 
Binlerce bir geçiyordu geceden 
Bir ad bir ada adını çiziyordu 


Bir yaşam bir yaşama adını çiziyordu. 
Bir ölüm bir ölüme adını çiziyordu. 
Binlerce eş geçiyordu geceden.. 
Bir gece bir göze adını çiziyordu. 


Bir göz bir geceye adını çiziyordu 
Bir el bir ele adını çiziyordu 
Binlerce iki geçiyordu geceden 
Bir sunuş bir duruşa adını çiziyordu.


Özdemir ASAF / KİLİT

Özdemir ASAF / BOLERO


Birisi biri için, 
Bilerek, bilmeyerek, 
Her biçimden bir anlam, 
Her anlamdan bir biçim 
Beklemiştir giderek, 
Bekledi, bekleyecek, 
Birisi biri için. 
O belki de gelecek, 
Belki de gelmeyecek. 
Birisi biri için 
Gelecek,gelmeyecek, 
Sürecek için-için, 
Ama hiç gitmeyecek, 
Hep başlayıp yeniden 
Ve de hiç bitmeyecek.


Özdemir ASAF / BOLERO

Özdemir ASAF / SICAĞI SICAĞINA


Ben rüya görmem nedense
Ama seni gördüm düşümde,
Uyanıverdim birden
Karanlığın kucağına..
Olduğu gibi yazıyorum;
Sıcağı-sıcağına


Uyandım,
Ki her şey, simsiyah ve sessiz.
Öylece kaldım,
Her şey simsiyah ve renksiz.
Kapkara kaldım.
Işığı yaktım, yazdım:
Tüm sen'li, tüm sensiz.


Birden sen ..
Sarılar giyinmişsin,
İki parça (yani döpiyes)
Bir iskeledeyiz,
Vapur kalkmak üzere,
Telaş ardında herkes.
Gazete alıyoruz.
İskele sergisinden.


Sarılar giyinmişsin, (tayyör),
Bir beyaz gömlek, düğmeleri sedef.
Önüne bakıyorsun
Yapmacık gülümseyerek.
(Beni görmüşsün belli)
Ama bakmıyorsun (gülerek).
Sağ elinde çanta, tütün rengi.
Sol elinde bir çiçek,
(Olduğu gibi)


Bir sürü insan, (birbirine benzemiyor).
Bir sürü gazete, (birbirine benzemiyor).
Bir sürü haber, (birbirine benziyor).


Bakıyorum , yüzün beyaz , bembeyaz,
Nedense.
(Ama güzelsin)
Bir yerde bir şey unutmuşum
Bense.
Sen vapura binip gidiyorsun.
Ben (binmiyor değil), kalıyorum..
Gidiyorsun, kalıyorum (nedense).
Görmemiş oluyoruz birbirimizi.


Uyanıyorum
Karanlığın kucağına..
(Hepsi olduğu gibi),
Bunları yazıyorum;
Sıcağı-sıcağına. 


Özdemir ASAF / SICAĞI SICAĞINA

Özdemir ASAF / BARAJ'IN ÖYKÜSÜ


Ben bir barajım dostum.
Bir omuzum dayanmışsa bir dağa,
Başka bir yamaca yaslanmıştır
Öbür omuzum.


Ama benim işim dağlarla değil.


Sırtım sulara dayalı.
Işığa dönük duruyorsa göğsüm..
Bir bildiğim var,
İki gözüm.


Ama benim işim sularla değil.


Niçin çıktım karşısına suların?
Niçin durdum karşısında dağların?
Nereden geliyor, nereye gidecek?
Dayanacak mı gücüm?


Ama benim işim sorularla değil.


İncecik bir dereydik, geçip gidendik
Ya sen, ya ben.
Sonra bir göl oluverdik
Ya sen, ya ben.


Ama benim işim manzaralarla değil.


Taa ötelerde vardı ya,
Hani bir kaynak..
Şimdi gece-gündüz tam vardiya
Işık oldu, enerji oldu o kaynak.


Ama benim işim kaynaklarla değil.


İşte bizler, el-ele verdik,
Olduk bereket dolu’su.
Tümünü kendi adında yücelttik;
Dağ, taş, toprak, su.


Ama benim işim taşlar topraklarla değil.


Dedim ya! 
Sen-ben-o; yani biz
El-ele vermeliyiz, istersek yücelmek..
Yoksa, boşu-boşuna akıp-gideriz,
El-ele vermezsek.


Benim işim ayrılıklarla değil,


Ben bir suyum, sen bir dağsın, düşünüyor musun?
El-ele vermişiz; o da oluyor bir nur, bir ışık..
Ovalara kentlere bereket yağsın, düşünüyor musun?
Fabrikalar aydınlık, evler-insanlar aydınlık..


Özdemir ASAF / BARAJ'IN ÖYKÜSÜ

Özdemir ASAF / DUYGUSAL


Sen ona bir gemisin, yönü senin yönündür
Bir sancısın geçerken denizlerini özgür
O da bir ada olsun, sana çevrili dursun
Dağının dalgalarla, yüzünün rüzgarlarla
Bağlandığı kendini sende çözülmüş görür.


Gemiler göründükçe adalar da düş görür
İnsanlar nerede olsa bir orayı düşünür
Derler adadakiler, şu gemi bir gün gelse
Gitsek buradan öte, nereye gideceksek
Bilseler gemiler de bir adayı düşünür.


Özdemir ASAF / DUYGUSAL

Özdemir ASAF / BIKMAK


Önceleri küçüktüm
İçinde ben kayboluyordum


Şimdi büyüdüm
Dışında sen kayboluyorsun.


Özdemir ASAF / BIKMAK