3 Mart 2012 Cumartesi

ÖZDEMİR ASAF / BUGÜN VE BUGÜN


Öyle çabuk geçiyor ki günler 
Hele sen de bir bak hayatına. 
Daha dün doğmuşuz sanki 
Yeni okula başlamışız 
Yeni sevmişiz 


Öyle çabuk geçiyor ki günler 
Hele sen de bir bak hayatına 
Yarın bitecek sanki her şey 
Yarın ölecek gibiyiz. 


Daha doymamışız yaşamasına 
Günlerimiz dün bir, bugün iki 
Sakın bir şey bırakma yarına 
Yarın yok ki.


ÖZDEMİR ASAF / BUGÜN VE BUGÜN

ÖZDEMİR ASAF / ÖLMEYEN


Sana geliyorum, sana, 
Beni anla, içimdeki şeytan. 
Yalnız sensin doğru söyleyen. 
Gerekince kaçan, gerekince gelen. 


Denizin yüzünde geceleyin, 
Karanlıkları işleyen renkleri görmek senden. 
Senden bazı kelimelerin farkedilmemiş güzelliğini anlamak, 
Unutulmuş yaşamaya başlayıvermek birden. 


Sana geliyorum, doğru sana, 
Susmamak için. 
Çünkü sensin dinleyince dinleyen, 
Bakınca bakan, görünce gören. 


Sevmesini iyi bilirim, düşünmeyi öğrendim. 
Duydum nedir can vermeden ölmek. 
Artık bütün kapıları açıp kapayabilirim. 
Sen anlarsın bunlar ne demek. 


Sana geliyorum, yalnız sana, 
Yalansız, gizlisiz. 
Olduğu gibi anlatacağım ne varsa, 
Bil, bilsinler, biliniz. 


Sen, 
Vurunca vuran, gülünce gülensin. 
Sesin, yüzün, ellerin yüzde-yüz senin. 
Sen ölmeyensin.


ÖZDEMİR ASAF / ÖLMEYEN

Özdemir ASAF / SUSMANIN İKİNCİ YÜZÜ


Şimdi bütün anmalar bir susmanın içinde.
Şimdi bütün susmalar bir odanın içinde.
Anlatmaya bir sözcük, bir bakış arıyorlar, 
Önce sakladıkları, bir adamın içinde.


Özdemir ASAF / SUSMANIN İKİNCİ YÜZÜ

Özdemir ASAF / GELDİM


Beni çağırmadınız, kalkıp ben kendim geldim. 
Uzaklardan size bir haber getirdim geldim. 


Bıraktıklarınızdan, unuttuklarınızdan, 
Sımsıcak-anılası günler getirdim geldim. 


Gömütleri andıran yapılarınızdaki 
Yaşantılarınıza evler getirdim geldim. 


Tek-tek, ayrık-soluyan bitkiseller yerine 
Yüzyüze-dönük-gülen sizler getirdim geldim. 


Solarken suladığım, koparken bağladığım, 
Ölürken canladığım sözler getirdim geldim.


Özdemir ASAF / GELDİM

Özdemir ASAF / GİDEN


Bir gecedir bütün geceler gibi 
Saçlarında,tanıdığın ellerin en ağırı 
Gözlerinde maceraların en derini... 
Sana anlatırlar geçenle kalandan 
Bir gecedir bütün geceler gibi 
Karanlıklardan,aydınlıklardan 


Ne varsa kendincedir 
Pencere camlarında ışıklar parlar 
Halıda yatar eşyanın gölgesi 
İç içedir artık sokaklar,evler,odalar 
Duvarlar bakışları keser,kapılar sesi 
Ne varsa kendincedir 


Ve senin,üzerinde binbir düşünce,günden 
Oynaşır hatıranla,kalbinle,ümitlerinle 
Herşey düşünmektedir seninle 
Birden,bir rüzgar eser,sana doğru senden 
Seninle çoğalmaya başlar kendisiyle bitenler 
Hatırlayan ellerinle,unutmayan gözlerinle 


Değişir sezilecek kadar yavaştan 
Değişir istenen istenmeyen 
O koruyan zor yalanlar silinir 
Büyür kolay bir doğru,bilinen,söylenmeyen 
Uyuyanlar uyanmış,ölüler dirilmiştir 
Bir gecedir sana doğru senden 


Bir gecedir sana doğru senden... 
Geçen yaşadığındır,yaşarken anlamadan 
Kalan bir gerçektir belki 
Bir iğne gibi kaybolan,bir bardak gibi kırılan 
Gelen sanki beklediğindir 
Ve giden,en tatlı,en sıcak,en kocaman.


Özdemir ASAF / GİDEN